17 Kasım 2009 Salı

Anne Sütü


Anne sütüyle beslenen bebeklerde alerji ve kronik hastalıkların daha az görüldüğü bildirildi.
Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Kılınç, anne sütüyle beslenen bebeklerde alerji ve kronik hastalıkların daha az görüldüğünü bildirdi.
Prof. Dr. Kılınç, yaptığı açıklamada, sağlıklı bir bebeğin, hayatının ilk 6 ayında sadece anne sütüyle beslenmesi gerektiğini söyledi. Anne sütünün en önemli özelliğinin, çocuğun yaşı ve durumuna uygun değişim göstermesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kılınç, şöyle konuştu:
“İlk günlerde anne sütü daha kıvamlı, yağ yönünden daha fakir, mineraller ve bebeği enfeksiyondan koruyan hücre ve antikorlar yönünden daha zengindir. İlerleyen günlerde anne sütü bebeğin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde değişim gösterir. Anne sütünün içeriği, çocuğu enfeksiyonlardan korur. Anne sütüyle beslenen bebeklerde alerji ve kronik hastalıklar daha az görülür. Anne sütüyle beslenenlerde obezite daha azdır.”
Prof. Dr. Kılınç, anne sütüyle beslenen bebeklerde gastrointestinal enfeksiyonlar, pnömoni, menenjit, bakteriemi hastalıklarının görülme sıklığının daha az olduğunu vurguladı.
İnek sütüyle beslenen bebeklerde, anne sütüyle beslenenlere oranla diş çürüğünün iki kat fazla olduğunu bildiren Prof. Dr. Kılınç, anne sütünün retinanın gelişmesinde de önemli rol oynadığını belirtti.
Anne sütünün bebeğin yaşama şansını artırdığını, bebeğin en iyi şekilde büyümesini ve gelişmesini sağladığını, bebeğini emziren annelerin de daha sağlıklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kılınç, bebeğin anne sütüyle beslenmesinin aynı zamanda tasarruf da sağladığına dikkati çekti.
Prof. Dr. Kılınç, ilk 6 aydan sonra bebeğin beslenmesinde ek gıdalara geçilmesi gerektiğini, 1 yaşından sonra çocuğun evde yapılan yemekleri yemeye başlayacağını ve sütle beslenmenin büyük oranda azalacağını belirtti.
Çocukların zihinsel ve fiziksel büyüme potansiyellerine ancak yeterli ve dengeli beslenmeyle ulaşabileceğini, erken bebeklik dönemindeki beslenmenin bebeğin yaşamını programladığını bildiren Prof. Dr. Kılınç, “Doğru beslenme, bebeklerin yaşam pasaportudur’ dedi.
Anne Sütü Kaç Aya Kadar Verilmelidir ve Yeterliliği Nasıl Anlaşılır?
Anne, mümkün olduğu kadar, ya da istediği kadar uzun süre bebeğini emzirmelidir. Ancak anne sütü altıncı ayda doğum ağırlığının 2 katı olmuş bebeğe yetmez. Genellikle anne (bazı istisnalar dışında), ancak altıncı aya kadar bebeğin normal büyüme ve gelişmesini sağlayacak kadar süt üretir. Ayrıca, çok uzun süre yalnız anne memesiyle beslenen bebek memeye bağlanır, kaşıkla yemek istemez, değişik besinlerin tadına ve kıvamına alışması zor olur. Anne sütü tek başına büyüyen bebeğe yetmez, bebek diğer besinleri de almak istemeyince büyüme ve gelişmesi yavaşlar, hatta zamanla büyüme durur ve çocuk hastalanır. Unutmayalım anne sütü ancak 6 aya kadar çocuğun tek besinidir.
Anne sütünün yeterliliği, en kolay yoldan çocuğun ağırlık kazanması ile anlaşılır. Ayrıca, tok çocuk rahat uyur, hastalanmadıkça huzursuz değildir. Sağlıklı bir bebek anne sütü de yeterli ise doğumdan altıncı ayına kadar her ay 400 ile 800 gram ortalama 500 gram ağırlık kazanır. Bebeğin aylık ağırlık kazanımı 6.aydan sonra biraz yavaşlar. Bu miktar 6-12 ay arasında ayda 300-500 gram ortalama olarak 400 gram kadardır.
Çocuğun ağırlık artışı azalıyorsa, annenin sütü az geliyor demektir. Çünkü, ağırlık artışındaki azalma kısa süreli olarak çocuğun beslenme durumunu belirler. Çocuğun boy uzunluğu, beslenme durumundaki kısa süreli değişikliklerden fazla etkilenmez, uzun süreli yetersiz beslenme durumunda boy uzaması yavaşlar.
Yenidoğan bebek için anne sütünün yerini tutan başka hiçbir mama yoktur.
Doğumdan sonra kendinize gelir gelmez emziriniz.
İlk günler anne memesinden gelen Ağız Sütü mutlaka bebeğe verilmelidir.
Bebek her ağladığında emzirilmelidir.
Bebek iyi emiyor, büyüme ve gelişmesi düzgün gidiyorsa 4-6 aya kadar hiçbir şey vermeyin.
Anne Sütü ile Beslenme Sırasında Annenin Sağlık Durumu
Annenin hastalıkları:
Nezle, ishal olan anne bebeğini emzirebilir. Aksine bu sırada anne sütü ile bebeğe geçecek olan antikorlar, bebeği bu hastalıklara karşı korumaktadır. Anne sütü vermeyi engelleyen hastalıklar çok azdır. Bu hastalıklarda anneden bebeğe bir geçiş söz konusu değildir. Ancak annenin süt vermesi kendi sağlığı yönünden sakıncalı olabilir. Örneğin ağır kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği vb. çok nadir görülen psikoz, ağır depresyon durumlarında emzirme, annenin olumsuz davranışları nedeniyle bebeğe zarar verebilir.
Annenin idrar yolu enfeksiyonu anne sütü ile beslenmeye engel değildir.
Annede tüberküloz enfeksiyonu bebek için tehlikelidir. Ancak burada anneden bebeğe anne sütü ile bulaşma söz konusu değildir. Tehlike, bebek ile annenin temasından kaynaklanır. Bu durumda annenin hemen tedavisine başlanmalıdır. Bebeğe en kısa sürede BCG aşısı yapılmalı ve emzirmeye devam edilmelidir. Anne bebeği emzirirken yüzünü maske ile kapatmalıdır.
Annede meme iltihabı (mastit):
Anne sütü verilmesine engel değildir. Mastit şişlik, ağrı, kızarıklık ve ateş ile belirir. İltihap genellikle enfeksiyöz kaynaklı değildir. Mastitli göğüste çok ağrıya neden olmuyorsa anne bebeğini emzirmeye devam eder. Çok ağrılı ise meme elle sağılarak süt bebeğe verilir. Mastit sırasında anne sütü aniden kesilirse, memede apse gelişebilir. Böyle bir durumda emzirme sağlam göğüsle sürdürülür. Apseli meme de sık aralıklarla boşaltılır.
Meme kanseri gelişen annelerin bebeklerini emzirmelerinde bir sakınca yoktur.
Annede ilaç tedavisi:
Süt veren annelerde ilaçlar çok dikkatlice verilmelidir. İlaç kullanan ve bebeğini emzirmek isteyen annenin durumunu doktor değerlendirir.
Doğum kontrol hapı kullanan anneler bebeklerini emzirmek isterlerse yalnızca progesteron içeren hapları kullanmaları gerekir. Genelde emziren annelere doğum kontrol hapı kullanmamaları önerilir.
Menstruasyon:
Adet gören annenin bebeğini emzirmesinde bir sakınca yoktur.
Hamilelik:
Anne hamileliği sırasında bebeğini emzirebilir ancak beslenmesine çok dikkat etmesi gerekir.
Annenin kötü alışkanlıkları:
Emziren annenin sigara içmesi sakıncalıdır. Çünkü sigara içen annenin sütünde bebek için zararlı toksik maddeler yüksek oranda bulunur. Yine emziren annenin alkol almaması, çay ve kahve gibi içecekleri aşırı miktarda ve yemekler ile tüketmemesi gerekir.
Anne Sütü ile Beslenme Sırasında Bebeğin Sağlık Durumu
Doğuştan metabolik hastalıklar:
Galaktozemi, fenilketonüri vb. gibi çok nadir görülen hastalıklarda anne sütü çok dikkatli verilir ya da hiç verilmez.
Anne sütü sarılığı:
Sarılık görülen bebeklerde sarılığın ayırıcı tanısı için hekime başvurulmalıdır. Nadiren anne sütüne bağlı olarak sarılık görülebilirse de bu tip sarılığın bebeğe zararı olmadığı için anne sütü ile beslenmeye devam edilmelidir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde dışkılar genellikle yumuşak kıvamdadır. Dışkılama sık olabilir. Günde 8-10 kez dışkı yapan normal bebekler vardır. Renginin sarı ve dışkının bir miktarının kıvamlı olması bu durumun normal olduğunu gösterir. Anne sütü alan bazı bebeklerde kabızlığa eğilim ve 2-3 günde bir dışkılama da görülebilir. Bu durum da normaldir.
Yapılan bir araştırma, anne sütünden yeterince beslenemeyen bebeklerde, kalp ve şeker hastalıklarına yakalanma riskinin daha fazla olduğunu gösterdi.
Bilim adamları, emzirme süresini kısa tutan annelerin çocuklarının kalp krizi riskinin artığını açıkladılar.
Alman Der Spiegel dergisinde çıkan habere göre, İskoçya nın Dundee kentindeki Ninewells Hastanesi nde görevli bilim adamları, emzirmenin olumlu ve olumsuz yanlarını araştırdılar.
Araştırma kapsamında 11 ila 14 yaşlarında 159 çocuğu inceleyen bilim adamları, ilk haftalarda katı besinlerle
beslenme ile ergenlik çağındaki kalp rahatsızlıklarının birbiriyle bağlantılı olduğunu ortaya çıkardılar.
Bilim adamları, çocukların yüzde 20 sinin kan şekeri ve kolesterol değerlerinin normalden yüksek olduğunu kaydettiler.
Kalp krizinin temel nedenlerinden biri olarak bilinen kan damarlarındaki belirgin değişikliklerin de çocukların yine yüzde 20 sinde tespit edildiğini belirten bilim adamları, damarlardaki değişikliğin emzirme süresiyle bağlantılı olduğunu söylediler.
Araştırmaya göre, 15 haftadan daha kısa süre emzirilen kişilerin kan akışı kötüleşiyor.
Sadece katı besinlerin kalp krizi riskini artırmadığını belirten bilim adamları, ilk haftalarında süpermarketten alınan sütle beslenen kişilerde de yüksek kolesterol riskinin artığını söylediler.
Bilim adamları, annelere bebeklerini en az 15 hafta emzirmeyi önerdiler.