31 Ağustos 2010 Salı
Erkekleri Peşinizden Koşturan Stratejiler
Biz kadınlar güçlü, karizmatik fakat aynı zamanda bütün isteklerimizi yerine getiren erkeklerle beraber olmanın hayalini kurarız. Peki, bu bir hayal mi? Elbette “Hayır”. İngiliz ilişki uzmanı G. Tomasek’in tavsiye ettiği yöntemlerle erkekleri peşinizden sürüklemeniz hiç de zor olmayacak!
Onu değiştirmeye çalışmayın, olduğu gibi kabul edin
“Erkekler Mars’tan, kadınlar Venüs’den.” Biz kadınlar bu durumu bildiğimiz halde eşimizin sınırlarını zorlamaktan kendimizi bir türlü alıkoyamıyoruz. Tabii bu da işe yaramıyor. Bu yüzden yapmamız gereken ilk şey, onun zayıf yönlerini ve kişilik özelliklerini eleştirmekten vazgeçmek olmalı. Mesela, bilgisayarın karşısında tek kalmak ya da tek başına bisiklet sürmek istediğinde buna karşı çıkmayın, onu biraz özgür bırakın. Erkeğiniz, onu olduğu gibi kabul ettiğinizi fark ettiğinde size daha çok yakınlaşacak ve istediğiniz şeyleri yapmak için elinden gelen her şeyi yapmak isteyecektir.
Onun yaptığı şeylere değer verin :=) Efet keşinliklen
Kocanız, “Bir pikap getirdim aşkım’ diyor. Siz, “Artık modası geçmiş bir pikabı kim kullanır ki?” şeklinde karşılık veriyorsunuz. İşte bu cevabın ardından eşinizin tüylerinin diken diken olacağından hiç şüpheniz olmasın. Zira erkekler reddedilmekten ve onaylanmamaktan nefret ederler. Onlar daima takdir edilmeyi ve pohphlanmayı isterler. Bunun için de ellerinden geleni yaparlar ve sizin takdirinizi kazanmaya çalışırlar. Siz de bu fırsatı çok iyi değerlendirin. Örneğin “Süper, bunu hemen deneyelim.” biçiminde cevap verebilirsiniz . Aksi durumda eşiniz, “Beni devamlı eleştiren bir kişi için kendimi neden değiştireyim ki?” şeklinde düşünerek kendi yoluna devam eder. İşte bu yüzden sinir bozucu konuşmalardan mümkün olduğunca kaçınmalısınız. “Niçin bu kadar geç geliyorsun?” demek yerine, “Hay allah, ne kadar da çok çalıştın aşkım. Fakat bundan sonra bir daha işin uzadığında bana haber ver, olur mu bir tanem?’ şeklinde olumlu bir konuşma, erkeğiniz üzerinde çok daha olumlu etki bırakacaktır.
Dedektifi oynayın :=))
Bundan sonra odak noktanızı kendinize değil, erkeğinize doğru kaydırın. Onu dikkatli bir biçimde dinleyin ve beden dilini gözleyin. Kendini iyi hissediyor mu? Eğer kendini iyi hissetmiyorsa, ne zaman ve niçin kendisini iyi hissettiğini anlamaya çalışın. Zira, iyi gözlemleyen, karşısındaki insanda yeni güçlü yönler keşfeder ve ona ait özellikler ile ilgili önemli bilgiler elde eder. Erkeğinizin ne vakit rahatlamış olduğunu bilirseniz, doğru zamanda doğru hareketler sergileyebilirsiniz.
Meraklı davranın ::)
Erkeğiniz yüzünde garip bir gülümseme ile tek bir laf dahi söylemeden koltukta mı oturuyor? Bu durum karşısında yapabileceğiniz mükemmel bir yöntem var; onu iğnelemek yerine, “İlginç olan nedir benimle de paylaşır mısın?” diyebilirsiniz ona. Vücut dilinden de bu cümlenizin etkili olup olmadığını idrak edebilirsiniz. Bazı konular vardır ki erkeğin gözlerini parlatır ve erkeği derhal harekete geçirir. Belki yön belirleme sistemi ile ilgili can sıkıcı bir konu dinlemek zorunda da kalabilirsiniz. Fakat siz siz olun, eşinizin konuşmasını kesinlikle bölmeyin ve sonuna kadar dikkatle dinleyin. Siz de fikirlerinizi onunla paylaşın. O, sizin varlığınızın tadını çıkarmaya başlayıp, kısa bir sürede size açılacaktır. Bunu uyguladığınızda sizinle beklemediğiniz kadar çok şey hakkında konuşabilir. O, sözlü ve fiili olarak size çok şey vermeye hazırdır artık. Operasyon başarı ile tamamlanmıştır. Hatta rahatsız olduğu problemleri dahi konuşabilir veya sizin zevkle konuşabileceğiniz bir konuyu açabilir. Zor değilmiş değil mi? Bu stratejileri mutlaka uygulayın göreceksiniz sonuç harika olacak.