20 Ekim 2010 Çarşamba

Soğuk algınlığına bitkisel çözümler

Sonbahar aylarında havaların sürekli değişimi sebebiyle bir çok insan soğuk algınlığına mağruz kalmaktadır. Soğuk algılığına karşı vücudumuzu korucak ve hastalığı ortadan kaldıracak şifalı bitkileri uzmanlar açıkladı.

Mevsimsel geçişlerde en sık rastlanan hastalığın soğuk algınlığı olduğuna dikkat çeken attalar, bu konuda bazı bitkisel önerilerde bulundu. Yetkin Şifalı Bitkiler ve Baharat Dünyası İşletmecisi Ercan Yetkin, soğuk algılığı hakkındaki görüşlerini, alınması gereken tedbirleri ve kullanılması tavsiye edilen şifalı bitkileri şu şekilde sıraladı:

“Soğuk algınlığı, üst solunum yollarında virüs türü mikropların neden olduğu bulaşıcı bir enfeksiyondur. Birçok virüs türü soğuk algınlığına neden olabilir. Soğuk algınlığından burun, boğaz, kulaklar, östaki tüpü, nefes borusu, ses telleri ve akciğerler etkilenir. Soğuk algınlığı en çok okul çağı çocuklarında görülür ve sıklığı yaşla azalır. Soğuk algınlığının görülme sıklığı özellikle kış aylarında havanın soğuk olması ve vücut direncinin düşük olması nedeniyle artmaktadır.200?den fazla virüsün, soğuk algınlığına neden olduğu bilinmektedir. Bu virüsler el teması ile hapşırma ile ya da öpücük ile insandan insana geçebilir. Soğuk algınlığının ilk belirtileri burun akıntısı ve hapşırıktır.

Başlangıçta su gibi olan burun akıntısı, bir süre sonra sarı-yeşil renkli, koyu bir kıvam alır. Çocuklarda boğaz ağrısı, öksürük, baş ağrısı, ateş, halsizlik, kas ağrıları ve iştahsızlık da görülebilir. Soğuk algınlığı geçiren bir bebeğin ya da çocuğun ateşi 39 dereceye kadar çıkabilir. Bazı vakalarda, soğuk algınlığı 3-10 gün devam edebilir.”

Yetkin, önerine şu sözlerle devam etti:”Aksırma, öksürme veya konuşma sırasında etrafa saçılan damlacıklar içinde bol miktarda virüs bulunuyor. Hapşırık sırasında ağzımızdan çıkan havanın hızı saatte 176 kilometreye ulaşmaktadır.”



Halk arasında soğuk algınlığının veya nezlenin, grip ile birbirine karıştırıldığını hatırlatan Ercan Yetkin:”Grip hastalığı nezleden tamamen farklı bir hastalıktır. Nezle ve grip hastalığının bazı bulguları benzer olsa da grip her zaman daha ağır bir hastalık. Ani başlangıçlı grip hastalığı yüksek ateş, titreme ve terlemeye sebep oluyor. Ayrıca şiddetli baş ağrısı, kas ağrısı, kuru öksürük ve aşırı halsizlik de görülür. Grip hastası yataktan kalkamayacak hale gelirken, nezle veya soğuk algınlığı sıklıkla ayakta geçirilir.

Kendimizi hala sağlıklı hissediyoruz. Ancak işin gerçeği şu ki, kış günlerinde güneş ışınlarından daha az faydalanabildiğimiz için bağışıklık sistemimiz gücünü yitirmeye başlıyor ve yaz mevsiminde olduğu kadar güç gösterisinde bulunamıyor. Peki ne yapabiliriz? Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için C vitamininden zengin besinleri, günde en az 2 kez birer porsiyon, hatta daha fazla tüketin. Domates de içeriğindeki likopen sayesinde bağışıklık sisteminin virüslerle savaşmasına yardımcı oluyor.

Bu nedenle günde bir bardak domates suyu için: 100 ml domates suyunu 1 adet greyfurt suyu ile karıştırın. Limon suyu, ketçap ve karabiber ile tatlandırın. Bezelyenin içinde bolca bulunan bakır ve susam ile kabak çekirdeğinde yer alan demir de bağışıklık sisteminizin güçlenmesine katkıda bulunuyor. A vitamininden zengin patates veya kayısı da burun mukozasını virüslere karşı koruyabilecek etkiye sahip. Bu etkileri nedeniyle de soframızda her zaman bulunmayı hak ediyorlar. Özellikle kış ve bahar aylarında büyük iş gücü kaybına yol açan grip ve soğuk algınlığını bitkilerin gücü ile yenebilirsiniz. Grip ve soğuk algınlığının günümüzde kesin bir ilaç tedavisi bulunmasa da Türk mutfağında bulunan birçok bitki, tedavide etkin bir role sahip” diye konuştu.

Soğuk algınlığı için usulüne uygun tüketilmesi gereken bitkileri Ercan Yetkin, şöyle sıraladı:”Adaçayı, Ihlamur, Ekinazya, Kuşburnu, Zencefil, Bal.” Ayrıca Yetkin, bu bilgilerin tavsiye niteliğinde olup reçete ya da tedavi şeklini değiştirmeye yönelik olmadığının altını çizdi.