Avrupalı bilim adamları vakti zamanında öpüşmenin ne olduğunu bilmeyen toplumların olduğunu keşfetmişlerdir.
Japonya'da yaşayan Ainu topluluğu sevgilerini yanağı ısırmak şeklinde gösterirler.
Eskimolar, Afrika kabileleri ve Pasifik adasında yaşayanlar ise sevgilerini burunlarını birbirlerine sürterek gösterirler.
Antikçağ zamanında eski Mısırda yaşamış olan insanlar ise sevgilerini yüzlerini birbirlerine yakınlaştırıp kokularını içlerine çekerlerdi. Birçok dilde öpücüğün anlamı koklamaktır.
Öpüşme bir de insanlara ''Merhaba'' demenin en iyi yoludur. Avrupa ve Güney Amerika'da insanlar birbirlerini selamlarken en çok yanaktan öperler.
Bazı erkekler iş görüşmelerinde tokalaşmaktan ziyade yanaktan öpmeyi tercih ederler.
Birçok Avrupalı erkek ve kadın birbirlerine merhaba derken 2 kere yanaktan öperken; Belçika'da üç kere öpmek daha kibar karşılanır.
Paris'te yaşayan gençler ise birbirlerini dört kere öpmeyi tercih ederler.
Brezilya'da ise bayanlar yanaklarını birbirine değdirip havayı öperler.
Eski zamanlarda ise 500 yıl önce Avrupalı şövalyeler Lordları için savaştıktan sonra kaybedenle kazanan dudak dudağa öpüşürdü.
Bu gelenek 1500 lü yıllara gelene dek sürmüş.
Yazışma dilinde ise sevgiler kısmından sonra öpmenin sembolü ''X'' şeklinde gösteriliyor.
Öpüşmek bir de saygıyı gösterir. İnsanlar bayraklarını öperek, krallıkla yönetilenler kralın ayağını öperek, yaşlılarımızın eli öpülerek onlara karşı saygılı olduğumuz belirtilir.
Öpüşmek, insanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar duygularımıza tercüman olmaya devam ediyor.