4 Eylül 2010 Cumartesi
İnsanın En Gizli Düşmanı Kimdir?
Eylülde açılan av sezonuyla birlikte tezgahlar çeşitli balıklarla renklenirken uzmanlar, vitamin, mineral ve proteince zengin bu deniz ürünlerinden haftada en az tüketilmesini öneriyor.
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Başdiyetisyeni Sevinç Yetişen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, balıkta av sezonunun 1 Eylül itibarıyla açıldığını ve bu dönemde taze balığa ulaşmanın daha kolay olduğunu söyledi.
Pazarda, markette ya da balık hallerinde bütçeye göre balık bulunabildiğini ifade eden Yetişen, hemen her yaşta balığın sağlık açısından büyük önem taşıdığını, özellikle içerdiği yağ asitleriyle beslenmede önemli yer tuttuğunu anlattı.
Balığın, kaliteli protein, A, K ve B vitaminlerinin yanı sıra fosfor ve çinko gibi mineraller bakımından zengin olduğunu vurgulayan Yetişen, kemiklerin gelişimine ve büyümesine katkıda bulunan bu deniz ürünlerinin yağlılarının enerji kaynağı olarak bilindiğini söyledi.
Yetişen, balık yağında bulunan omega-3 yağ asitlerinin birçok hastalık riskine karşı iyi geldiğinin araştırmalarla ortaya konulduğunu dile getirerek, kırmızı et yerine balık tüketenlerde kalp-damar hastalıklarının daha az görüldüğünü vurguladı.
Omega-3 yağ asidinin, kandaki kolesterol, trigliserid ve kan basıncını düşürerek, kalp sağlığını koruyucu etki gösterdiğine işaret eden Yetişen, ayrıca balıktaki yağ asitlerinin vücudun enerji üretimine katkıda bulunarak, yorgunluğu giderdiğini, konsantrasyon yeteneğini artırdığını ifade etti.
-GEBELİKTE BALIK TÜKETİMİNİN ÖNEMİ-
Yetişen, beyin gelişiminin anne karnında başlamasından dolayı balığın bebek ve anne sağlığı açısından da büyük öneminin olduğuna değinerek, şöyle konuştu:
''Gebelikte özellikle son 3 ayda anneden bebeğe önemli ölçüde omega-3 yağ asitleri aktarıldığından bu dönemde balık, bol miktarda tüketilmelidir. Omega-3, özellikle hamilelik dönemi boyunca ve bebeklik döneminin başlarında, beyin ve sinirlerin uygun şekilde gelişimi için çok önemlidir. Yapılan araştırmalarda, bol balık yiyen gebelerin erken doğum, düşük ağırlıklı bebek doğurma riskinin azaldığı ve balığın bebeğin görme yetisini geliştirdiği saptanmıştır. Genel ve beyinsel gelişim açısından 7'nci aydan itibaren çocukların da haftada iki gün mutlaka balık tüketmeleri sağlanmalıdır. Balığın cinsine göre omega-3 miktarı farklılık gösterse de somon, uskumru, ton balığı, sardalya hamsi, omega-3 ihtiyacını karşılar.''
-BALIK SEÇERKEN-
Taze balığın gözleri parlak ve lekesiz, solungaç kısımları kırmızımsı pembe, pulları ve yüzgeçlerinin diri olduğunu dile getiren Yetişen, şunları kaydetti:
''Balığın kaslarına basıldığı zaman parmağın bıraktığı izin hemen düzelmesi ve ele alındığında kuyruğunun sert durması gerekir. Balık, dikkatli saklandığı zaman her mevsim tüketilebilir. Kısa sürede tüketilecekse buz içinde veya sıfır derecenin altında bekletilmelidir. Eksi 32 derecede dondurularak, eksi 18 derecede 3-6 ay saklanabilir. Kuru ve serin yerlerde saklanan kurutulmuş, tuzlanmış veya konserve edilmiş balıklar 6-12 ay süreyle tüketilebilir.''